Kayyım Kararı ve Seçmen Tepkisi - Anlık Gündem Araştırması Eylül 2025

GÜNDEMAR’ın 3-4 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği Anlık Gündem Araştırması, CHP İstanbul İl Örgütü'ne kayyım atanması sonrası kamuoyunun müdahale algısını, liderlik tercihlerini ve seçim eğilimlerini ölçtü.

KAYYIM KARARI SİYASİ BİR MÜDAHALE

GÜNDEMAR Araştırma’nın 3-4 Eylül 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği “Anlık Gündem Araştırması” sonuçlarına göre Türkiye genelinde seçmenin yaklaşık yüzde 60’ı CHP İstanbul İl Başkanlığı'na kayyım atanmasını “siyasi bir müdahale”, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa yeniden dönmesini “demokrasi açısından yanlış” bulurken, CHP seçmeninin yüzde 78’i MHP’yle yakınlaşmayı “yanlış” buluyor.

Araştırmanın Türkiye genelinde CATI (Bilgisayar Destekli Telefonla Görüşme) ve CAWI (Bilgisayar Destekli Çevrimiçi Anket) yöntemleri bir arada 26 il ve 1170 kişi ile yapıldığını belirten GÜNDEMAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tamer Bolat araştırma sonuçlarını şöyle açıkladı:

“KAYYIM KARARI SEÇMENİN YARISINDAN FAZLASINA GÖRE SİYASİ MÜDAHALE”

CHP İstanbul İl Örgütü’ne yargı kararıyla kayyım atanması, Türkiye siyasetinde yalnızca bir örgüt içi yetki tartışması olarak değil, demokratik kurumların özerkliği, yargının siyasallaşması ve muhalefet alanına müdahale başlıkları altında geniş yankı uyandırdı. İstanbul gibi stratejik öneme sahip bir metropolde, ana muhalefet partisinin il kongresinin iptali davası ve yönetime kayyım atanması, kamuoyunun siyaset ve hukuk dengesine nasıl baktığını anlamak açısından kritik bir gösterge niteliğinde. Aşağıdaki grafik, seçmenin bu sürece dair algısını tüm yönleriyle yansıtıyor.

· Türkiye genelinde seçmenlerin yüzde 58’i süreci “siyasi bir müdahale” olarak nitelendiriyor.

· Yalnızca yüzde 33’lük bir kesim bunu “hukuki bir süreç” olarak değerlendiriyor.

· “Fikrim yok” diyenlerin oranı ise yüzde 9.

· CHP seçmeninde siyasi müdahale algısı yüzde 87 gibi çok yüksek seviyede.

· İYİ Parti seçmeninde bu oran yüzde 82, DEM Parti’de yüzde 72.

· AK Parti seçmeninin yüzde 59’u ve YRP seçmeninin yüzde 61’i süreci hukuki buluyor.

· MHP seçmeninde dikkat çeken veri: yüzde 31 oranında “fikrim yok” yanıtı.

CHP İstanbul İl Kongresi’nin iptali davası ve kayyım atanması süreci, seçmenin büyük kısmı tarafından yargının tarafsızlığından çok, siyasetin etkisiyle alınmış bir karar olarak görülüyor. Özellikle muhalif seçmen bloklarında bu gelişme, sadece bir parti içi mesele değil, demokratik düzene yönelik bir tehdit olarak algılanıyor.

AK Parti ve YRP seçmenleri ise kararı daha çok yasal bir sürecin parçası olarak meşrulaştırıyor. MHP seçmeninde ise konuya dair ciddi bir kararsızlık hâkim. Budurum, MHP tabanında CHP’ye karşı politik refleks ile hukuki değerlendirme arasında sıkışan bir bakış olduğunu gösteriyor.

“KILIÇDAROĞLU’NUN YARGI YOLUYLA DÖNÜŞÜ SEÇMENİN yüzde 60’INA GÖRE DEMOKRASİ AÇISINDAN YANLIŞ”

CHP İstanbul İl Yönetimine kayyım atanmasının ardından kamuoyunda gözler Kurultay davasına çevrildi. Olası bir iptal ve yargı kararıyla Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa yeniden dönmesi senaryosu, yalnızca CHP içi bir kriz değil, aynı zamanda siyasi mühendislik iddialarını da gündeme taşıdı. Aşağıdaki grafik, bu varsayımsal ama olası senaryonun toplumdaki yankısını ortaya koyuyor.

· Türkiye genelinde katılımcıların yüzde 60’ı bu durumu “demokrasi açısından yanlış bir karar” olarak değerlendiriyor.

· Yalnızca yüzde 28’i “hukuken doğru bir karar olur” diyor.

· CHP seçmeninde bu oranlar çarpıcı: yüzde 83’ü demokrasiye aykırı buluyor.

· AK Parti seçmeninin yüzde 46’sı hukuki olduğunu düşünürken, yüzde 43’ü demokrasiye aykırı buluyor.

· MHP seçmeni ise yüzde 42 “yanlış”, yüzde 29 “hukuki” diyor; dikkat çeken oran ise yüzde 29’luk “fikrim yok” yanıtı.

· DEM Parti, İYİ Parti ve TİP seçmeninde ise bu senaryoya karşı çok yüksek oranlı demokratik refleksler gözleniyor (sırasıyla yüzde 68, yüzde 63 ve yüzde 74).

Bu grafik, yargı kararıyla CHP yönetimine müdahale edilmesi ve bunun Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olmasına yol açması durumunun, kamuoyunda geniş bir meşruiyet sorunu doğuracağını net biçimde gösteriyor.

“CHP SEÇMENİNİN YARISI ‘KOMİSYONDAN AYRIL’ DİYOR”

CHP İstanbul İl Örgütü’ne kayyım atanması, yalnızca iç örgüt krizini değil, partinin politik ittifaklarının ve meclis dışı temaslarının da kamuoyunda yeniden sorgulanmasına yol açtı. Bu bağlamda, CHP’nin “Terörsüz Türkiye Komisyonu”nda yer alması, hem iktidar hem de bazı muhalif çevrelerce tartışmalı hâle geldi. Bu grafik, İstanbul’daki gelişmelerin ardından seçmenin CHP’ye bu konuda nasıl bir pozisyon önerdiğini gösteriyor.

· Türkiye genelinde halkın yüzde 50’si komisyonda kalınması gerektiğini söylüyor.

· yüzde 37’lik bir kesim ise CHP’nin komisyondan ayrılması gerektiğini düşünüyor.

· yüzde 13 “fikrim yok” yanıtı veriyor.

· CHP seçmeninde yüzde 35 “kalmalı”, yüzde 53 “ayrılmalı” diyor.

· İYİ Parti seçmeninde “ayrılmalı” oranı yüzde 56.

· DEM Parti seçmeni yüzde 59 oranla komisyonda kalınması gerektiğini savunuyor.

· AK Parti (yüzde 64), YRP (yüzde 71) ve MHP (yüzde 72) seçmenleri ise CHP’nin bu komisyonda kalması gerektiğini belirtiyor.

Grafik, CHP tabanının ikiye bölündüğünü net biçimde ortaya koyuyor. İstanbul İl Kongresi’ne yönelik müdahale ile birlikte kamuoyunun önemli bir bölümü, partinin AK Parti ve MHP ile yürüttüğü politik diyaloglara mesafe koyması gerektiğini savunuyor.

“CHP TABANI BAHÇELİ İLE TEMASI ONAYLAMIYOR”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in son günlerde Devlet Bahçeli ile yürüttüğü temaslar, kamuoyunun önemli bir bölümünde bir “normalleşme” adımı değil, daha çok AK Parti–MHP ittifakında bir kırılma zemini yaratmaya dönük stratejik bir hamle olarak yorumlandı. Ancak bu temaslar, CHP’nin geleneksel seçmen tabanında ciddi soru işaretleri doğurdu.

· Türkiye genelinin yüzde 57’si bu yakınlaşmayı yanlış buluyor.

· Sadece yüzde 29’u doğru buluyor, yüzde 14 “fikrim yok” diyor.

· CHP seçmeninin yüzde 78’i “yanlış” buluyor; sadece yüzde 12’si “doğru” buluyor.

· DEM Parti (yüzde 81), TİP (yüzde 74), İYİ Parti (yüzde 64) seçmenlerinde de benzer yüksek oranlı olumsuz algı var.

· MHP seçmeninde yüzde 43 “doğru”, yüzde 29 “yanlış”, yüzde 28 “fikrim yok”.

· AK Parti seçmeninde yüzde 45 “doğru”, yüzde 40 “yanlış”, yüzde 15 “fikrim yok”.

Özgür Özel’in Bahçeli ile kurduğu temas, seçmenin büyük çoğunluğu tarafından onaylanmadı. Seçmenin gözünde bu tür ittifaklara dair hamleler, kolaylıkla “değerlerden sapma” veya “taviz”olarak okunabiliyor.

“CHP GENEL BAŞKANLIĞI İÇİN KAMUOYU ÖZGÜR ÖZEL DİYOR”

GÜNDEMAR’ın 3-4 Eylül 2025 tarihli Anlık Gündem Araştırmasında katılımcılara, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) genel başkanlığında kimi görmek istersiniz?” sorusu yöneltildi.

Sonuçlara göre, Türkiye genelinde halkın yüzde 56’sı Özgür Özel’i görmek istediğini belirtirken, yüzde 27’si Kemal Kılıçdaroğlu yanıtını verdi. Yüzde 17’lik kesim ise “fikrim yok” dedi.

Bu eğilim CHP seçmeni içinde çok daha belirgin:

CHP seçmeninin yüzde 82’si Özgür Özel’i desteklerken, yalnızca yüzde 12’si Kılıçdaroğlu yanıtını verdi.

Diğer partilere göre dağılımda da tablo net:

· İYİ Parti: Özgür Özel yüzde 86 – Kılıçdaroğlu yüzde 7

· TİP: Özgür Özel yüzde 79 – Kılıçdaroğlu yüzde 12

· Zafer Partisi: Özel yüzde 53 – Kılıçdaroğlu yüzde 29

· DEM Parti: Özgür Özel yüzde 75 –Kılıçdaroğlu yüzde 19

· AK Parti ve MHP seçmeninde ise yanıtlar daha dengeli (AK Parti: yüzde 38 Özel – yüzde 38 Kılıçdaroğlu; MHP: yüzde 28 Özel – yüzde 43 Kılıçdaroğlu)

Özellikle CHP, İYİ Parti ve DEM Parti seçmenindeki Özgür Özel desteği, partinin iç dinamikleri kadar, muhalefet seçmeninin genel beklentisini de yansıtan bir tercih haritası sunuyor.

“CHP’NİN GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU OLURSA SEÇMEN TERCİHLERİ DEĞİŞİYOR”

GÜNDEMAR’ın Eylül 2025’te gerçekleştirdiği Anlık Gündem Araştırmasında katılımcılara, “Bu pazar bir genel seçim yapılsa ve CHP’nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olsa, hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu yöneltildi.

Kararsızlar, protesto oy ve fikrim yok diyenler dağıtıldıktan sonra partilerin oy dağılımı şu şekilde oldu:

AK Parti yüzde 37,4, CHP yüzde 21,3, DEM Parti yüzde 9,6, Zafer Partisi yüzde 8,9, MHP yüzde 5,7, İYİ Parti yüzde 5,4, YRP yüzde 3,4, TİP yüzde 3,4, Diğer yüzde 2,9, Anahtar Parti yüzde 2.

Dağıtım yapılmadan önceki oransal tercihler ise CHP açısından daha da dikkat çekici bir tablo ortaya koyuyor.

AK Parti yüzde 27,4, CHP yüzde 15,6, protesto oy yüzde 16, kararsızlar yüzde 10,8, DEM Parti yüzde 7, Zafer Partisi yüzde 6,5, MHP yüzde 4,1, İYİ Parti yüzde 4,YRP yüzde 2,5, TİP yüzde 2,5, Diğer yüzde 2,1, Anahtar Parti yüzde 1,5.

Bu tablo, CHP’nin başında Kılıçdaroğlu olduğu varsayımı altında seçmenlerin önemli bir bölümünün ya protesto oy tercihine yöneldiğini ya da parti değişikliğine gittiğini göstermektedir. Özellikle dağıtım öncesi verilerde CHP’nin tepkisel oyların gerisine düştüğü görülüyor.

Araştırma Bilgileri:

  • Tarih: 3-4 Eylül 2025
  • Yöntem: CATI + CAWI
  • Örneklem: 1.170 kişi
  • Kapsam: Türkiye geneli, 26 İl
  • Güven Aralığı: %95
  • Hata Payı: ±%2,87
Gündemar Editör Ekibi
Okuma süresi: 10 dakika
Sosyal Medya'da Paylaş