GÜNDEMAR Araştırma’nın 20–26 Eylül 2025 tarihleri arasında 60 ilde 2.235 kişiyle gerçekleştirdiği Türkiye Gündemi Araştırması, ülkenin genel gidişatına ilişkin kamuoyu algılarını ölçtü. Toplumun yüzde 70’i Türkiye’nin kötüye gittiğini, yalnızca yüzde 25’i iyiye gittiğini düşünüyor. En büyük sorun olarak yüzde 55 oranıyla ekonomi, işsizlik ve enflasyon öne çıkıyor. Katılımcıların yüzde 76’sı ekonominin, yüzde 71’i yargının, yüzde 67’si ifade özgürlüğünün kötüye gittiğini belirtiyor.

Katılımcıların yüzde 55’i Türkiye’nin en büyük sorunu olarak ekonomi, işsizlik ve enflasyonu gösteriyor. Ekonomiyi hukuk, adalet ve yargı bağımsızlığı (yüzde 11) ve yolsuzluk, torpil ve liyakatsizlik (yüzde 10) izliyor.
Toplumun önceliği net: “Geçim derdi, adalet ve liyakat.”
Diğer tüm sorunlar — göç, kutuplaşma, çevre, eğitim, kadın cinayetleri — ekonomik kriz karşısında geri planda kalıyor.
Katılımcıların yüzde 70’i Türkiye’nin genel gidişatını “kötüye gidiyor” olarak değerlendiriyor. Yalnızca yüzde 25 “iyiye gidiyor” diyor.
Bu sonuç, toplumda geniş çaplı bir memnuniyetsizlik ve umutsuzluk algısına işaret ediyor.
İktidar seçmeninde durum farklı: AK Parti seçmeninin yüzde 49’u iyiye gidişten yana görüş bildiriyor. Ancak muhalefet seçmeninde tablo net; CHP’de yüzde 90, İYİ Parti’de yüzde 85 oranında “kötüye gidiyor” algısı hâkim.
Toplumun genelinde moral düşük; yalnızca iktidar tabanında göreli bir iyimserlik mevcut.
Katılımcıların yüzde 76’sı Türkiye’de ekonominin kötüye gittiğini düşünüyor. Sadece yüzde 21 ekonominin iyiye gittiğini belirtiyor.
Ekonomiye dair olumsuz algı hemen her seçmen grubunda ortak. CHP seçmeninin yüzde 91’i, İYİ Parti’nin yüzde 81’i, DEM Parti’nin yüzde 78’i ekonominin kötüye gittiğini söylüyor.
İktidar seçmeninde dahi tablo sınırlı bir iyimserlikte: AK Parti seçmeninin yüzde 40’ı ekonominin iyiye gittiğini, yüzde 56’sı ise kötüye gittiğini belirtiyor. MHP seçmeninde ekonomi iyiye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 27, kötüye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 67.
Özetle, toplumun genelinde ekonomik tabloya dair karamsarlık derin; “geçim sıkıntısı” Türkiye’nin ortak paydası hâline gelmiş durumda.
Katılımcıların yüzde 62’si Türkiye’nin dış politikasını “kötüye gidiyor” olarak değerlendirirken, yüzde 32’si “iyiye gidiyor” görüşünde.
Bu tablo, dış politikaya yönelik algının ekonomiye kıyasla daha dengeli, ancak hâlâ çoğunlukla olumsuz olduğunu gösteriyor.
İktidar seçmeninde dış politika desteği yüksek: AK Parti’de yüzde 60, MHP’de yüzde 43 “iyiye gidiyor” diyor.
Muhalefet cephesinde ise sert bir eleştiri hâkim; CHP seçmeninin yüzde 87’si, İYİ Parti’nin yüzde 82’si, DEM Parti’nin yüzde 64’ü dış politikanın kötüye gittiğini düşünüyor.
Toplumun genelinde dış politikaya dair değerlendirme çoğunlukla olumsuz, iyimser kesim ise sınırlı.
Katılımcıların yüzde 67’si, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve demokratik hakların kötüye gittiğini düşünüyor. Yalnızca yüzde 29 “iyiye gidiyor” diyor.
Demokratik haklarda iyileşme olduğunu düşünenlerin oranı iktidar seçmeninde daha yüksek (AK Parti yüzde 58, MHP yüzde 34).
Muhalefet cephesinde tablo sert biçimde olumsuz; CHP’de yüzde 87, İYİ Parti’de yüzde 83, DEM Parti’de yüzde 78 kötüye gidiş algısı baskın.
Genel tablo, demokratik alanlara ilişkin değerlendirmelerde eleştirel yaklaşımın öne çıktığını gösteriyor.
Katılımcıların yüzde 71’i, Türkiye’de yargı ve adalet sisteminin kötüye gittiğini düşünüyor. Yalnızca yüzde 26 “iyiye gidiyor” diyor.
Olumlu değerlendirmeler en çok iktidar seçmeninde görülüyor (AK Parti yüzde 50, MHP yüzde 32).
Muhalefet seçmeninde ise tablo net biçimde olumsuz; CHP’de yüzde 91, İYİ Parti’de yüzde 86, DEM Parti’de yüzde 86 kötüye gidiş görüşünde.
Toplum genelinde adalet sistemine yönelik olumsuz algı güçlü, güven hissi sınırlı kalıyor.
