GÜNDEMAR Araştırma’nın Eylül 2025 Türkiye Gündemi bulgularına göre, toplumun yüzde 79’u terörün sona ermesini destekliyor. Ancak katılımcıların yüzde 51’i “Terörsüz Türkiye” sürecinin başarılı olacağına inanmıyor. Abdullah Öcalan’ın sürece dahil olmasına, genel af ve umut hakkı önerilerine kamuoyunun büyük çoğunluğu karşı çıkıyor.

Her ay düzenli olarak “Türkiye Gündemi” araştırması yapan GÜNDEMAR Araştırma’nın Eylül ayı araştırmasında katılımcıların yüzde 79’u PKK’nın silah bırakması ve Türkiye’de terörün tamamen sona ermesini desteklerken “Terörsüz Türkiye” sürecinin başarılı olacağına inananların oranı Ağustos’a göre biraz artmış olsa da, toplumun halen yüzde 51’i süreçten başarı çıkacağına inanmıyor.
Bu süreç “başarıyla biter” diyenlerin oranı yüzde 40.
Yüzde 72 ile DEM seçmeni sürecin başarıyla biteceğine inanırken, AK Parti seçmeninin yüzde 58’i, MHP seçmeninin yüzde 46’sı, CHP seçmeninin ise yalnızca yüzde 17’si sürecin başarıyla biteceğine inanıyor.
GÜNDEMAR’ın araştırmasında Abdullah Öcalan’ın sürece dahil olması, genel af ve umut hakkı gibi konulara kamuoyunun büyük çoğunluğu net biçimde karşı çıkarken, araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da iktidarın “Mahalli İdareler Reform Paketi” ile yerel yönetimlerin yetkilerini kısıtlamak için yasa tasarısı hazırladığı bir dönemde araştırmaya katılanların yüzde 53’ünün yerel yetkilerin artırılmasını istemesi.
Araştırmanın 20–26 Eylül 2025 tarihleri arasında 60 ilde 2.235 kişiyle, CATI (Bilgisayar Destekli Telefonla Görüşme) ve CAWI (Bilgisayar Destekli Çevrimiçi Anket) yöntemleriyle, %95 güven aralığı ve ±%2,07 hata payı ile yapıldığını açıklayan GÜNDEMAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tamer Bolat, Eylül ayı araştırmasında toplumun önceliklerini de ölçtüklerini belirterek şunları söyledi:
“Toplumun önceliği geçim derdi, adalet ve liyakat. Göç, kutuplaşma, çevre, eğitim, kadın cinayetleri gibi önemli sorunlar ekonomik kriz karşısında geri planda kalıyor.”
İşte sonuçlar:
Kamuoyunda terörün sona erdirilmesine yönelik güçlü bir toplumsal irade bulunuyor.
Katılımcıların yüzde 79’u PKK’nın silah bırakması ve Türkiye’de terörün tamamen sona ermesini desteklerken, yalnızca yüzde 15’i buna karşı çıkıyor.
“Fikrim yok” diyenlerin oranı yüzde 6.
Bu tablo, toplumsal düzeyde barış ve güven ortamı talebinin son derece yaygın olduğunu gösteriyor.
Destek düzeyi yüksek olsa da süreçle ilgili beklentiler sınırlı.
Katılımcıların yalnızca yüzde 40’ı bu sürecin başarıyla sonuçlanabileceğini düşünüyor.
Yüzde 51’i sürecin terörü sona erdirmeyeceğini belirtirken, yüzde 9’u fikir beyan etmiyor.
Bu tablo, toplumun çözüm hedefi konusunda birleştiğini ancak mevcut yöntem ve aktörler konusunda ciddi tereddütler taşıdığını ortaya koyuyor.
Abdullah Öcalan’ın Terörsüz Türkiye sürecinde bir aktör olarak rol almasına kamuoyunun yaklaşımı net biçimde olumsuz.
Katılımcıların yüzde 66’sı bu fikri reddederken, yalnızca yüzde 23’ü destek veriyor.
Yüzde 11’lik kesim ise fikir belirtmiyor.
Özellikle muhalefet seçmeninde karşıt görüş daha baskın.
Bu sonuç, çözüm sürecinin kimler eliyle yürütüldüğü konusunun toplumsal meşruiyet açısından kritik olduğunu gösteriyor.
Ana dilde eğitim konusundaki toplumsal tutum daha temkinli.
Katılımcıların yüzde 38’i bu talebi desteklerken, yüzde 50’si karşı çıkıyor.
Yüzde 12’si fikir beyan etmiyor.
Bu tablo, kültürel haklara ilişkin konularda toplumun büyük bölümünün çekinceli olduğunu, güvenlik ve birlik hassasiyetlerinin öne çıktığını gösteriyor.
Yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılmasına dair toplumun yaklaşımı dengeli bir dağılım gösteriyor.
Katılımcıların yüzde 53’ü bu öneriye olumlu bakarken, yüzde 31’i karşı çıkıyor.
Yüzde 16’lık bir kesim ise fikir beyan etmiyor.
Bu tablo, merkeziyetçilik ile yerinden yönetim arasındaki tartışmanın kamuoyunda da güçlü biçimde yansıdığını ortaya koyuyor.
Kayyım uygulamasının kaldırılmasına toplumun çoğunluğu destek veriyor.
Türkiye genelinde katılımcıların yüzde 60’ı, “seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanması uygulamasına son verilmesini” desteklerken, yüzde 28’i karşı çıkıyor, yüzde 12’si fikir beyan etmiyor.
Destek, DEM, İYİ Parti ve MHP seçmenlerinde daha yüksek seyrediyor.
PKK üyelerine yönelik olası bir genel af fikrine toplum sert bir şekilde karşı çıkıyor.
Katılımcıların yüzde 76’sı affa karşı çıkarken, yalnızca yüzde 16’sı destek veriyor.
Yüzde 8’lik kesim ise fikir belirtmemiştir.
Bu oranlar, affın kamuoyunda güçlü bir toplumsal dirençle karşılanacağını gösteriyor.
Öcalan’a “umut hakkı” tanınması kamuoyunun en sert şekilde reddettiği başlıklardan biri.
Katılımcıların yüzde 79’u bu fikre karşı çıkarken, yalnızca yüzde 13’ü destek veriyor.
Yüzde 8’lik bir kesim fikir beyan etmiyor.
Bu durum, toplumun büyük çoğunluğunun Öcalan’a ilişkin herhangi bir statü değişikliğine karşı olduğunu ortaya koyuyor.
GÜNDEMAR Araştırma’nın verileri, Türkiye kamuoyunun terörün sona ermesi yönünde güçlü bir toplumsal iradeye sahip olduğunu ancak çözüm yöntemleri konusunda son derece temkinli davrandığını ortaya koyuyor.
Abdullah Öcalan’ın sürece dahil olması, genel af, umut hakkı gibi konulara kamuoyunun büyük çoğunluğu net biçimde karşı çıkarken, silah bırakma ve güvenlik merkezli yaklaşımlar ise geniş destek görüyor.
Bu tablo, çözüm sürecinde toplumsal meşruiyetin yalnızca hedefte değil, araç ve aktörlerde de aranması gerektiğini göstermektedir.
